Yaşam

Yaşam felsefesi yapmak: Yaşamın Ritmi

Fikret Tunç

Koray Sıpçıkoğlu’nun kısa süre önce Potink Kitap’tan çıkan ‘Hayatın Ritmi’ kitabı da tıpkı adı gibi “hayatı birçok yönden kuşatan” özel bir kitap. Sipcikoğlu’nun tüm yaşam deneyimlerini içeren bu kitap (bazıları tamamen yazarın kişisel yaşamına, bazıları ise onun büyük yaşamı ve yaşam deneyimlerine dayanmaktadır), “Nasıl bir yaşam?” kitabıdır. sorusu etrafında kendine felsefi bir alan yaratan eserlerden biri.

‘Hayatın Ritmi’ her şeyden önce okuyucuyla doğrudan bir bağ kuran ve bu bağı kurarken de anlatıcı ya da yazar arasındaki tüm mesafeleri ortadan kaldıran bir kitap. Yazar bu noktada okuyucu ile arasındaki mesafeyi kısaltarak bu iki insan arasındaki yakınlaşmayı artırmakta, insanların aslında birbirine ne kadar benzer yapı, özellik ve görüşlere sahip olduğunu vurgulamaktadır. Muhabir de okur da dünyada, örneğin bir ülkede/iklimde/coğrafyada var olur. Sonuçta, insan insan içindir. Sipcikoğlu, okuyucuyla doğrudan temasa geçerken de bu fikrin altını çiziyor.

Hayatın Ritmi, Koray Sipcikoğlu, Potink Kitap, 2022.

Kitap bir şiirle başlıyor. Ayrıca bu şiir, bir yandan yazarın okuyucuya “merhaba” demesi, diğer yandan kitap boyunca sürdürülecek imgelerin vurgulanması anlamına gelir. Hayat, yaşama mücadelesi, hayatın nasıl şekillenebileceği ya da nasıl şekillenebileceği bu noktada öne çıkan ana nokta oluyor. “Sahip olduğum bu hayat/Sahip olduğum her şey/Ve sahip olduğum bu hayat/Senin…” Bu özel hayat o kişiden hiç kimse tarafından alınamaz. Herkes kendi hayatından sorumludur ve kendi hayatını dilediği gibi yaşama, şekillendirme ve geliştirme hakkına, özgürlüğüne ve özgünlüğüne sahiptir. Kitaba şiirle giriş yapan bu güçlü giriş, her şeyden önce okuyucuyu cesaretlendirmesi ve hayatın aslında ne kadar basit olduğunu vurgulaması açısından değerlidir. (Direkt Koray Sipcikoğlu tarafından çevrilen bu şiir Leo Marks’a aittir.)

Koray Sıpçıkoğlu için her şey beyin ve hatırlama gücünden ibaret. İnsan her zaman beyninde bir yerlerde hayata dair bir inanç taşır. Bu inanç onun geçmişe, bugüne ve geleceğe bakışını etkiler. Öte yandan, beyin bir şekilde olan her şeyi kaydeder. Yaşadığımız her şey beyinde bir iz bırakır. Bu her anlamda saf gerçektir. Nitekim yazar şimdi girişte bu konuda şu sözleri kullanmaktadır: “İnsanoğlu bildiklerini beyninin bir köşesine kaydetmektedir. Var olduğunu anlar. Bazen bilgiyi kullanır. Bazen zorlar.” Bir insanın sahip olduğu bilgileri, hafızadaki öğeleri tespit etmesi, bunları kullanması ve gündeme getirmesi onun kendisini ve hayatını yeniden şekillendirmesi demektir. Bu nedenle insan da bu noktada kendine dönmeli, kendi içinde olup biteni anlamalı ve dünyaya yeni bir pencereden bakmalıdır.

Sipcikoğlu için hayatın tamamı “uyanmak, algılamak, kabullenmek, sahiplenmek ve uygulamak” üzerine kurulu bir konseydir. İnsan tüm hayatını bu döngü etrafında dilediği gibi şekillendirebilir. Buna engel olabilecek pek çok unsur olsa da sonuçta nihai kararı kişinin kendisi vermektedir. Muharrir de bir noktada okuyucuyla kendi çıkarına bu durumu vurgular. Öte yandan, ‘Hayatın Ritmi’ adlı bu kitabın ve yazarın amacı, kişiye belirli aşamalarda yardımcı olmak ve bazı zorlukların üstesinden gelmektir. Yazar burada birinci ve son unsura dikkat çekiyor: Yani “uyanmak” ve “uygulamak”.

Ancak insan, içinde bulunduğu derin uykudan uyanabilirse bazı gerçeklerin farkına varabilir ve hayatını buna göre şekillendirebilir. Başvurmak, uzun soluklu bir maceranın ardından harekete geçmek demektir. İnsanlar tam da bu noktalarda yardıma ihtiyaç duyarlar. Koray Sıpçıkoğlu’nun altını çizdiği nokta da bu. ‘Hayatın Ritmi’ kişiye güç verir, yol gösterir ve özellikle bu iki adımda yanında yer alır.

Koray Sıpçıkoğlu’nun Potink Kitap’tan çıkan ‘Hayatın Ritmi’, insanın uzun yolculuğunda ona eşlik etmesi ve kendini bulma serüveninde yardımcı bir kaynak olması için yazılmış bir kitap olarak değerlendirilebilir.

lalapasa-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort